Haber Merkezi
Hazineye ait devlet arazileri ile ilgili Mersin’de son günlerde sık sık gündem olan kullanım hakkı ile ilgili bir çıkış da patronlardan geldi.
Kaleköy başta olarak üzere kentin farklı bölgelerinde Hazineye ait alanlarda yüzyıllardır ecri misil bedeli ödeyerek tarım yapan üreticiler arazilerine göz dikilerek konut, ticaret veya sanayi alanı yapılmasına karşı mücadele ederken iş dünyasının çatı kuruluşu Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan’dan, “Atıl hazine arazileri Mersin’in ihtiyaçları için kullanılmalıdır” çağrısı geldi.
ÖNCE ÇEVRE VURGUSU GELDİ…
“Mersin kaliteli ekonominin peşinde…” başlığıyla bir makale yayınlanan Başkan Kızıltan oda olarak kent ekonomisinin neye mal olursa olsun büyümesi gibi bir anlayışları olmadığını söyleyerek öncelikle çevre vurgusu yaptı.
“Biz Mersin ekonomisinin büyümesini ama balon gibi içi boş bir büyüme değil, demir gülle gibi içi dolu, ağırlığı olan, kaliteli bir büyümenin peşindeyiz. Birçok projemizde bu felsefeyi herkes görüyor, sonuçlarını da alıyoruz. Mersin iş dünyası olarak birçok gelişmiş kentin ihmal ettiği iki konuyu ihmal etmeden, bu konularda kentimiz adına, Mersinliler adına büyük bir çaba içindeyiz. Bunların başında çevre konusu geliyor. Zaman zaman kente gelen yatırımlarda çevrecilerin protestolarını haksız bulanlar oluyor. Elbette bilimsel olmayan, bir araştırmaya dayanmayan, her şeye karşı, her yatırıma karşı çıkan bir çevrecilik olmaz; ancak, çevre duyarlılığı olan biz iş dünyası da eğer kentin havasına, toprağına, suyuna, insan sağlığına zarar verme potansiyeli olan bir yatırım olacaksa buna ilk karşı duran kurumun MTSO olduğunu tüm Mersinliler iyi biliyor” dedi.
“İMAR PLANLARININ EKONOMİK YATIRIMLARIN ÖNÜNÜ PLANLI ŞEKİLDE AÇMASI GEREKİYOR”
Ancak Başkan Kızıltan’ın yazının ilerleyen bölümlerinde, “Atıl hazine arazileri Mersin’in ihtiyaçları için kullanılmalıdır” çağrısı dikkat çekti.
“Kentsel kalite anlamında da yine birçok konu ekonomik yatırımların planlanmasına geliyor” diyen Kızıltan, “Kaliteli bir kentsel görünüm kaliteli bir ekonomi gerektiriyor. Ama kaliteli ve verimli bir ekonomi için de kentin imar planlarının ekonomik yatırımların önünü planlı şekilde açması gerekiyor. Mersin’in bir çok alanda üretim firmaları ya sokak aralarında, ya kentin dağınık noktalarında, ya da artık kentin içinde sıkışıp kalmış, gelişme ve kendini düzeltme imkanı kalmamış küçük sanayi sitelerinde bulunuyor. Mersin’in artık sektörel sanayi sitelerine ihtiyacı var. Bunun da tek yolu atıl, kullanılmayan hazine arazilerinin bu işlere tahsis edilmesidir. Eğer bu tahsisler yapılırsa Mersin üretimde, lojistikte, tarımda gerçek anlamda çağ atlar. Mersin dinamikleri olarak Valiliğimizden Odalara, Esnaf Odamızdan ilgili STK’larımıza ve yerel yönetimlerimize kadar birlikte bir inceleme ve araştırma halindeyiz. Hazine arazilerinin bir envanterini çıkarıyoruz. Artık bu araziler kente hizmet etmelidir. Sadece ekonomi anlamında değil, Mersin’in ihtiyacı olan her konuda kullanılmalıdır.
“SADECE BÜYÜMEK DEĞİL KALKINMAK ÖNEMLİ”
Evet, Mersin büyüyor. İhracatta artık 3 milyar doları geçen bir kentiz. Hinterlandı ile 20 milyar dolarlık bir dış ticaret hacminin oluştuğu bir ekonomiyiz. Ama biz Mersin’in kendi kendine plansız büyüyen bir kent olmasını istemiyoruz. Planlı ve bütüncül gelişen ve kalkınan bir kent olmasının peşindeyiz. Kentin sanayi alanlarının, turizm alanlarının, tarım alanlarının, ticaret alanlarının ve ikamet alanlarının bütüncül bir imar planı ile ele alınmasının hayati bir konu olduğunu düşüyoruz. Bu konuda hem yerel yönetimlerin ama daha çok kamunun, devletin kentin yerel dinamikleri ile iş birliği içinde destek vermesini, kentimizin planlı ve doğru şekilde önünü açmasını talep ediyoruz. Katılımcı bir demokrasi ile kentin yaşayanlarının dikkate alınmasını, sorunların çözümüne katılmalarına izin verilmesini talep ediyoruz. İşte o zaman sadece büyümeyiz, aynı zamanda kalkınırız. İşte o zaman içi dolu büyürüz. İşte o zaman o büyüme ile modern kentler, yaşanır kentler, ekonomisi ülkeye daha büyük katkı veren kentler, insanı iş ve aş bulmuş, huzurlu kentler yaratırız. Kısaca biz Mersinler olarak kentimizin, Mersinlilerin çabasıyla kentimize, bölgemiz ve ülkemize hizmet etmekten, katma değer sağlamaktan, ülkemizin ekonomisine ve sosyal huzuruna katkı koymaktan mutluyuz. Mersinlilerin talepleri daha çok dikkate alınarak, kentin özellikle önemli alt yapı eksiklerinin bir an önce tamamlanmasıyla bu büyük gururun daha büyük bir parçası olmak istiyoruz” şeklinde konuştu.