Haber Merkezi

Türkiye’nin ilk nükleer santral projesi olarak Rusya tarafından daha önce denenmiş bir teknoloji ile tepkiler rağmen Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımında ısrar edilen Akkuyu Nükleer üç Santrali’nde 3’üncü reaktörün temeli düzenlenen törenle atıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in video konferansla katıldığı temel atma törenine, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile ROSATOM Genel Müdürü Alexey Likhache bizzat sahadan katıldılar.

Rus ve Türk yetkililerin temel atma sahasında hazır bulunduğu tören için üst düzey güvenlik önlemleri alındı. 

PUTİN, SANTRAL İNŞAATININ ARALIKSIZ SÜRMESİNDEN MEMNUN

Törende bir konuşma yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus-Türk ortak projesi Akkuyu NGS’nin inşaatında yeni bir dönemin başladığını söyleyerek, “Akkuyu sahasında toplam 4 ünite kurulacak ve kurulu güç 4800 megavat, yıllık üretim kapasitesi ile 38 krh olacak. Şunu çok iyi hatırlıyorum; 2018 Nisan ayında Sayın Erdoğan ile birlikte birinci ünitenin temel atma törenine katılmıştık. Ve ben şu konuda memnuniyeti dile getirmek istiyorum Rus ve Türk uzmanların, mühendislerin, işçilerin eş güdümlü çabaları sayesinde santralin inşaatı daha önce belirlenen program çerçevesinde devam ediyor. Montaj, teknik konularda son derece gelişmiş çözümler uygulanıyor.

“COVİD-19 BİLE BİZİ ENGELLEYEMEDİ”

Hatta Covid-19 salgını ile ilgili bir takım zorluklar bile bizi engelleyemedi. Projede yer alan personelin sağlık güvenliğini korumak için tüm gerekli tedbirler en üst düzeyde alınıyor.

Türkiye’de bir ilk olan Akkuyu NGS, 2023 de devreye girecek. 2023, Türkiye Cumhuriyetinin 10. yıl dönümünü kutlanacağı senedir. Projeye başlarken Türk dostlarımız önümüze böyle bir hedef koydu ve sayın Erdoğan bundan hep bahsetti, biz bu zamanı tutturmaya büyük önem atfetmekteyiz. Türkiye cumhurbaşkanı ile ileride de Akkuyu Projesi’ne gerekli desteği sağlamaya devam edeceğiz.

Eminim ki projenin gerçekleştirilmesi Türkiye Cumhuriyetinin enerji güvenliğine büyük katkı sağlayacak. Türkiye’nin ekonomisini daha güçlendirecek artı Türk tüketicilerine ucuz ve temiz elektriğe erişimini sağlayacak. Türkiye’de yepyeni bir endüstri kuruyor, nükleer enerjiyi sektörünü yaratıyoruz. Bu ülkenin hem bilim hem sanayi potansiyelini güçlendirecek, yeni işyerlerini oluşturacak.

Bu arada şuanda sahada çalışan personel sayısı 8 bine çıktı, büyük çoğunluğu Türkiye vatandaşadır. Akkuyu sahasında ROSATOM’un teknik personel eğitim merkezi de faaliyet gösteriyor.

Rus üniversitelerinde nükleer mühendislik üzerine ihtisas yapan kadrolar da yetiştiriliyor. Bugün Rusya’da 100’ü aşkın Türk öğrenci ilgili alanlarda eğitim görüyor. İleride Akkuyu’da istihdam edilecek Türk mezunlarımızın sayısı bu 200 kişiyi aşacak gibi görünüyor. Böylelikle nükleer güç santrali devreye gireceği zaman Türk nükleer sanayi için yeteri kadar kadro yetiştirmiş olacağız

Rosatom barışçıl nükleer sanayi alanında lider bir kurum. Ve modern yenilikçi çözümler uyguluyor. Güvenilir teknolojilerden bahsediyoruz. Bu arada en sıkı güvenlik uymak tedbirlerine de uymaktayız. Projenin çevre dostu olması için elimizden geleni yapıyoruz.

Rus tarafı hem inşaat süreci hem de müteahhitlik çalışmalarına geniş bir şekilde sadece Rus şirketlerinden değil Türk şirketlerinden de yararlanıyor. NGS’nin siparişlerinin büyük bölümü Türk şirketlerden karşılanıyor. Bu da bir kez daha projenin tüm katılımcılar için ne kadar cazip olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

“ENERJİ ÇEŞİTLİLİĞİNİ ARTTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Rusya Devlet Başkanı Putin ile yakın ilişkisine vurgu yaptığı konuşmasında, “Bugün Türkiyemize yeni bir eseri daha kazandırmanın haklı gururunu birlikte yaşıyoruz. Temelini 3 yıl önce Sayın Putin ile birlikte attığımız Akkuyu NGS’nin bugün 3. reaktörünün inşasına başlıyoruz. Bu reaktörler ile birlikte önümüzdeki yıl 4. reaktörün de temelini atacağız. Milli enerji altyapımıza nükleer gücüde dahil etme kararı, enerji tedarik güvenliği yönünde attığımız stratejik bir adımdır. Bu adım ile enerjide ülkemizin yarınlarını garanti altına almayı hedefliyoruz.

Koronavirüs salgının yıkıcı etkilerine rağmen ekonomimiz istikrarlı bir şekilde büyümeyi sürdürüyor. Geçen sene dünyada bir çok ülke ciddi ekonomik daralmalar yaşarken biz yüzde 1,8’lik bir büyüme oranına ulaştık. Bu sene büyümemizin çok daha yüksek olacağına inanıyoruz. Ekonomik büyümemize bağlı olarak enerjiye güvenilir, kesintisiz ve uygun fiyatlı erişim ihtiyacımız da artıyor.

Enerjiye yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır inancıyla bu alandaki projelerimizi çeşitlendirmeye çalışıyoruz.

Bu süreçte özelikle enerji çeşitliliğine ve yenilenebilir enerjiye büyük önem veriyoruz.

Kurulu gücümüz içerisindeki yerli ve yenilebilir enerjini payı yüzde 63,7 seviyesine ulaştı.

Geçen yıl neredeyse tamamı yenilenebilir enerji kaynaklı 4 bin 900 megavatlık ilave kurulu gücü devreye aldık.

Karadeniz’deki 405 metreküplük doğalgaz keşfimiz bağımsız enerji güçlü Türkiye kararlığımızın en önemli adımlarından biri oldu.

Doğu Akdeniz’deki sondaj ve sismik araştırmalarımızdan da müjdeli haberler almayı ümit ediyoruz.

Nükleer enerji de enerji politikalarımız bakımından önemli bir yere sahiptir.

Hedefimiz, enerji üretirken sıfır emisyonla çalışan ve çevreye hiçbir zararı olmayan nükleer enerjiyi ülkemizin enerji sepetine eklemektir.

Nükleer santral oluşturacağı ekonomik ivme ile bir çok yan sektöre de katkı yapacaktır.

Tesisimiz en yoğun dönemde 16 bin, üretim döneminde ise 4 bin kişilik istihdam sağlayacak. Nitekim proje kapsamında öğrencilerimizden 186’sı 6,5 yıllık zorlu eğitimlerini tamamlayarak ülkemize döndü. Bu gençlerimiz mühendislikten yöneticiliğe kadar nükleer güç santralimizin tüm süreçlerinde görev alacaktır. Böylece Türkiye’nin nükleer enerjide beyin takımı oluşacak, milli enerji seferberliğimiz yeni neferler kazanacaktır.

Akkuyu NGS’nin ilk reaktörünü 2023’te devreye almayı hedefliyoruz. Toplam 4 reaktörden oluşacak bu santralin diğer reaktörlerinin de peyderpey üretime geçmesi için gece gündüz çalışacağız.

Cumhuriyetimizin 100 yılında Türkiye’yi nükleer enerjiye sahip ülkeler ligine katacağız.

Toplam 4800 megavat kurulu güce sahip olacak Akkuyu, yıllık 35 milyar kilovat saat elektrik üreterek ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 10’unu karışlayacaktır.

Dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu bir teknoloji ile inşa ettiğimiz bu santralin her aşaması dikkat ve mükemmel planlama gerektiriyor. Biz de her türlü tedbiri alarak ilerlemeye çalışıyoruz. Bilhassa emniyetten kesinlikle taviz vermiyoruz. 550 bin parçadan oluşan Akkuyu NGS’nin en ileri düzeyde güvenlik sistemleri ile donatıyor, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı standartlarına uygunluğuna mutlaka dikkat ediyoruz

“TÜRK-RUS İŞBİRLİĞİ SÜRECEK”

Bu devasa projeyi Türk-Rus işbirliğinin sembollerinden biri olarak görüyoruz. İşbirliğimizi yeni projelerle derinleştirme noktasında sayın Putin ile aynı güçlü iradeyi paylaşıyoruz.

Değerli dostumla tesis ettiğimiz yakın diyalog sadece ikili ilişkilerde değil bölgesel barış ve istikrarın korunmasında da kilit rol oynuyor. Libya’dan dağlık Karabağ’a, Suriye’den diğer meselelere kadar bir çok alanda Türk-Rus diyalogunun neticelerini sahada görme fırsatı bulduk. Önümüzdeki dönemde bu işbirliğini ilerletmekte kararlıyız.

Geçe sene korona virüs nedeniyle ekonomide, dış ticarette, yatırımlar ve turizmde yaşadığımız ivme kaybını da bu yıl telafi edeceğiz. Sağlık altyapımız sayesinde oluşturduğumuz engelsiz ve güvenli turizm anlayışı ile bu sene de Rus misafirlerimizi ağırlamaya hazırız. Bu tesisin kurulmasına giden yolda gösterdikleri gayretler için başta sayın Putin olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.