Haber Merkezi
Cezaevlerinde çıplak aramaya bir tepki de Kadın Adayları Destekleme Derneği’nden (KA.DER) geldi. KA.DER Danışma Kurulu Üyesi İlksen Sorguç Dinçer, yazılı bir açıklama yaparak, “Cezaevinde çıplak aramaya maruz bırakılan kadınlar değil failler sorgulansın!” çağrısı yaptı.
“Tacize, tecavüze uğrayan pek çok kadın için namus ve onur anlayışı bir yıl ile mi sınırlı?” diyerek, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in, “Suç duyurusu olaydan hemen sonra olur, bir kadını çıplak arayacaksın, bu kadın buna eğer maruz kalıyorsa dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder, bir sene beklemez. Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez” sözlerine tepki gösterdi.
Cinsel şiddet suçlarında faillerden çok maruz kalanların sorgulandığı ataerkil kültürde, kadınların yargı makamlarında dahi sorgulan olabileceğine dair çekincelerle neden konuşmadığının, şikayetçi olmadığının çok iyi bilindiğini aktaran Dinçer, “Pek çok kadın kimi zaman korkarak, kimi zaman mahalle baskısı veya ataerkil kültürde nçekinerek, kimi zaman hiç kimseye güvenmeyerek susar. Bundandır ki şiddete uğrayan kadınlar olarak kendi güvenli alanlarımızı oluşturmak için kadın örgütlerini kuranlar da bizleriz.
“KADINLAR DEVLETE GÜVENMİYOR”
2015’te yapılan bir araştırma da göstermiştir ki; kadınların yüzde 86’sı devletten çok kadın örgütlerine güvenmektedir. Kadınların sorunlarına çözüm üretmeyen erkek egemen yapıya karşı yüzlerce yıllık biriktirdiğimiz kadın deneyimi; kendi sorununu da, çözümünü de en iyi bilendir. Ancak, erkek egemen sistemin taşıyıcısı ve yararlanıcısı yalnızca erkekler değil aynı zamanda kadınlardır. Bu anlamda hem bir kadın hem bir milletvekili hem de bir hukukçu olarak tüm bunların çok iyi bilmesi gereken Av. Özlem Zengin’in cezaevlerinde çıplak aramaya maruz bırakıldıkları için şikayetçi olan kadınlara ilişkin sarf ettiği sözleri kabul edilemez. Suça maruz kalan kadınların yanında yer alması gerekirken, kadınların kişilik haklarını, itibarlarını ve onurlarını zedeleyici bir yaklaşımda bulunması, daha soruşturma aşamasında olan bir konuda yargıda bulunması ne hukuka uygundur ne vicdana ne de etik değerlere.
Kendisinin bu yaklaşımı ne denli kabul edilemez ise, erkek siyasetçilere karşı gösterilmeyen cinsiyetçi ve cinsel şiddet tehdidi içeren tepkilerin kadın siyasetçi olarak kendisine yönetilmesini de bir o kadar kabul edilemez buluyoruz. İster kadınlardan ister erkeklerden gelsin, kadınların insan haklarının ihlaline yönelik her türlü davranışı kınadığımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” dedi.