Haber Merkezi
Topraklarının yüzde 93'ü aktif deprem kuşağı üzerinde bulunan Türkiye'de yapı üretimi denetimsiz ve kontrolsüz bir şekilde sürerken, güvenli yapı üretimi konusunda mevzuat ve uygulamada ciddi eksiklikler ve sorunlar yaşanmasına karşı ses yükselten İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi, yeterli ve nitelikli mühendislik hizmeti sağlanamadığına dikkat çekti.
Son olarak yaşanan İzmir Depreminin, büyük Marmara Depreminin üzerinden geçen 21 yılda güvenli yapı üretimi konusunda hiçbir ilerleme kaydedilemediğini ortaya koyduğunu açıklayan oda yönetimi, güvenli yapı üretimi için başlıca atılması gereken adım her şantiyede bir şantiye şefinin tam zamanlı olarak görevlendirilmesi çağrısı yaptı.
ŞANTİYE ŞEFLİĞİ TAM ZAMANLI BİR GÖREVDİR, BİRDEN FAZLA ŞANTİYEDE YAPILAMAZ!
Oda hizmet binasında konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Şube Başkanı Gülçin Barbaros Ak, Şantiye Şifliği Durum Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. Gülçin Barbaros Ak, “Şantiye şefliğinin; yapı üretimi veya mimarlık-mühendislik hizmeti gerektiren herhangi bir imalatın plan, proje, resim ve hesaplarına, fen ve sanat kurallarına, genel şantiye organizasyonu işlerine dair teknik mevzuata uygun olarak yürütülme ve denetlenme işidir. Şantiye şefinin önemli görevleri bulunmaktadır; bunlardan ilki yapının fen ve tekniğe, ruhsat ve projesine uygun olarak inşa edilmesi ikincisi inşaatın iş ve işlemlerinin planlanması, sevk ve idaresi, üçüncüsü iş güvenliğinin sağlanması işçi sağlığının gözetilmesidir.
Açıkça görüldüğü gibi, topraklarının yüzde 93’ü aktif deprem kuşağı üzerinde bulunan Türkiye’de, güvenli yapı üretimi ve deprem nedeniyle oluşacak zararların asgariye indirilebilmesi için şantiye şefliği anahtar konumunda yer almaktadır.
YETKİ ŞANTİYE ŞEFLERİ HAYATİ ÖNEME SAHİP
Şantiye şefliğinin bir başka kilit rolü şantiye alanında işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasıyla ilgilidir. Ne acıdır ki ülkemiz yıllardır işçi ölümlerinde Avrupa birinciliğini ve dünya üçüncülüğünü bırakmamaktadır. Bu işçi ölümlerinin büyük çoğunluğunun inşaat sektöründe yaşandığı herkesin malumudur. Dolayısıyla, iş kazalarına karşı alınacak önlemlerde müteahhitlerin sorumluluklarını yerine getirmesinin yanı sıra, şantiye şefliğinin yetkin kişilerce yürütülmesi hayati önemdedir.
Yapı üretim sürecinde bu denli önemli bir görev olan şantiye şefliği, gerek mevzuatta yer alan, gerekse uygulamada yaşanan eksiklikler ve yanlışlıklar nedeniyle çözümün değil sorunun bir parçası haline getirilmiş, ivedilikle çözüm bekleyen bir alandır.
5 AYRI İŞİN ŞANTİYE ŞEFLİĞİNİ YAPMA ŞANSI YOKTUR
Şantiye şefinin, taşıdığı sorumluluk ve şantiye alanında yüklendiği görevin kapsamı dikkate alındığında şantiyeden hiç ayrılmaması gereken bir görev olması gerekir. Bir mühendisin mevzuatta izin verildiği gibi, 30 bin metrekareye kadar 5 ayrı işin şantiye şefliğini yapma şansı yoktur. Üstelik ilgili mevzuata göre, yapım işinin tek ruhsata bağlı veya toplu yapı niteliğinde olması halinde yapı inşaat alanı sınırı uygulanmamaktadır. Bu koşullarda, nitelikli bir yapım hizmeti sunmak olanaksız hale gelmiştir, gelmektedir.
Şantiye şefliği ile ilgili hazırlamış olduğumuz durum raporunda açıkça görülebileceği üzere yapı üretim sürecinin yöneticisi pozisyonunda olan şantiye şefliği alanı son derece kontrolsüz ve sorunludur. Mevcut durumda işin niteliği ile hiçbir ilgisi olmayan meslek gruplarının keyfi olarak şantiye şefliği görevini üstlenebildiği, hatta belirli bir kesimin şantiye şefliği görevini yürütecek meslek grubundan olup olmadığı dahi anlaşılamamaktadır. Elde edilen verilerden; Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmeliğin 6’ıncı maddesinin 3’üncü fıkrasında yer alan ve şantiye şefinin görevlendirilmesinde ‘yapım işinin konusu, niteliği, büyüklüğü ile özel ihtisas gerektirip gerektirmediği ve ilgili imalatların oranının’ dikkate alınması gerektiğini bildiren hükmün varlığına rağmen, şantiye şefliğinin görevlendirilmesinde idarelerin keyfi davrandığı tespit edilmiştir.
“CAN GÜVENLİĞİMİZ AÇISINDAN TEHDİT OLUŞTURUYOR”
Raporda daha ayrıntılı karşılaştırmalı tablolarla görülebileceği gibi 2020 yılına ait yapı ruhsatı verilerine göre, toplam ruhsatlar içerisinde inşaat mühendisi üyelerimizin üstlendikleri şantiye şefliği oranı yüzde 45,8’dir. Oysa, elektrik tesisatı, mekanik tesisat, restorasyon ve elektrik ile mekanik tesisata ilişkin tadilat ruhsatları dışındaki yapı ruhsatlarında şantiye şefi olarak görevlendirilmesi gereken meslek grupları ilgili yönetmelikte tarif edilmektedir.
Yine söz konusu rapor ve deneyimlerimiz imzacılık diye tarif ettiğimiz, sadece resmi işlemlerde görünsün diye kâğıt üstünde kalan şantiye şefliğinin ne kadar yaygın olduğunu göstermektedir. Can güvenliği için asli bir çalışma alanı olan şantiye şefliğinin, bir deprem ülkesinde hepimizin gözü önünde ve ilgili her kurum ve kuruluşun bilgisi dahilinde sadece kağıt üzerinde kalması ülkemiz için bir utanç kaynağıdır. Bu durum depremle yaşamaya zorunlu olan ülkemizde bizzat can güvenliğimiz açısından tehdit oluşturmaktadır” diye konuştu.
“SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN BURLAR YAPILMALI”
Sorunun çözümü için de öneriler de bulunan Gülçin Barbaros Ak, istisnai durumlar dışında, her şantiye şefi sadece bir şantiyede tam zamanlı olarak görevlendirilmesi gerektiğini söyledi. Şantiye şefliğinin üstlenilmesinde; yapım işinin konusunun, niteliğinin, büyüklüğünün ve ilgili imalatların oranının dikkate alınması, keyfi uygulamaların sonlandırılması için gerekli yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade eden Gülçin Barbaros Ak, şunları söyledi; “Şantiye şefliği sürekli eğitime ve mesleki tecrübeye gereksinim duyan bir görevdir. Bu görevi yerine getirecek kişilerin ilgili meslek odalarınca verilen eğitimlere katılıp belgelendirilmeleri zorunlu tutulmalıdır.
“ŞANTİYE ŞEFLERİNDEN ODA KAYIT BELGESİ İSTENMELİ”
Gerçeğe aykırı beyanda bulunarak şantiye şefliği üstlenilmesinin önünü geçilmesi için şantiye şeflerinden Oda Kayıt Belgesi istenmelidir.
Şantiye şefleri TMMOB tarafından belirlenen mühendislik asgari ücretinin altında çalıştırılmamalı, hak ve ücretleri yasal güvenceye alınmalıdır.
Odamız, şantiye şeflerinin gelişimi için mesleki eğitimleri ve gerekli belgelendirmeleri yapmaya hazır, üzerine düşen görevleri yerine getirebilecek altyapıya, kadro yapısına ve tecrübeye sahiptir.
Tüm meslektaşlarımızı, mesleğimizi ve haklarımızı sahiplenmeye, ilgili idareleri de uyarılarımızı dikkate alarak önerilerimizi hayata geçirmeye, halkın can ve mal güvenliğini ilgilendiren böylesi önemli bir konuda ivedilikle Odamızla birlikte hareket etmeye davet ediyoruz”.