Haber Merkezi
Mezitli ilçesinde ki doğa katliamları ve Davultepe Küçük Sanayi Sitesi ile ilgili Mersin Çevre ve Doğa Derneği’nden (MERÇED) tepki geldi. Açıklamada Davultepe’deki narenciye üreticilerinin avukatı Kübra Erşahin de açıklama yaptı. Erşahin’in detaylı açıklaması kirli ilişkiler ağını bir kez daha gözler önüne serdi.
‘OKUL, CAMİ, OTEL, BANKA YAPACAĞIZ’ DEMİŞLER!
Davultepe’deki narenciye üreticilerinin avukatı Kübra Erşahin de, müvekkilleri adına takipçisi olduğu davaya ilişkin önemli bilgiler verdi.
Bölgedeki 40 bin limon ve zeytin ağacına kıyarak yok etmek isteyen; yerine 400 dönümlük Küçücük Sanayi Sitesi yapmaya kalkanların; göz boyamak, şirin görünmek için bu bölgeye meslek lisesi, cami, banka, otel yapacaklarını söylediğin açıklayan Erşahin, “Bu bölgenin insanları buranın 500 metre doğusunda 1 cami, 500 metre batısında 1 cami, 500 metre güneyinde 1 cami yaptırmışlardır. Bu alanın 1 kilometre kuzeyinde devletimizin yaptığı 3 adet meslek lisesi, 600 metre güney doğusunda biri İmamı hatip lisesi olmak üzere 4 adet meslek lisesi vardır. Bu bölgenin insanları kadirşinastır. Eğitime, dine sahip çıkan insanlardır. Gerektiğinde bu okullardan, camilerden onlarcasının yapılması için karşılıksız yer de verirler, bu topraklardan kazandıklarını da. Maddi manevi hiçbir desteğini esirgemezler” dedi.
“İHRACAT VE İSTİHDAMA KATKIMIZ VAR”
Erşahin müvekkilleri adına yaptığı açıklamada, bölgede yapılan tarımsal üretim kapsamında yılda üç ürün alındığını belirterek, alanda dönüm başına 100 ağaç olduğunu, her dönümde 15 tona yakın limon yetiştirilip ihraç edildiğini vurguladı. Bu sayede binlerce kişiye istihdam sağlandığına da dikkat çeken Erşahin, “Bu alanın bir önceki hali Organize Sanayi Tarım ve Entegre alanıdır. Bu alanın organize sanayi tarım ve entegre alanı olması vatandaşların tarım yapmasına hiçbir zaman engel olmadı bilakis destekledi. Bu gün olduğu gibi acele kamulaştırma kararı verilmedi. Vatandaşların tapularına şerh konulup kesime hazırlanmadı. Vatandaşın isteğine bırakıldı. Vatandaş isterse kendi taşınmazı üzerinde tarıma uygun tesisler yapabilecekti. İsterse de tarım yapabilecekti. Ancak vatandaşlar buna rağmen ağaçlarını söküp tarıma uygun fabrika yapmadı.
Vatandaşları burada kendi menfaati ve çıkarı için, arsalarını kata verip çıkar sağlamakla suçlayan güruh kendi içinde çelişmektedir. Vatandaşlar tarafından ‘eden organize sanayi bölgesi olunca itiraz edilmedi de küçük sanayi bölgesine itiraz edildi’ şeklinde beyanat vermişlerdir. Bu aşamada vatandaşın tek derdi açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Vatandaşın tek derdi tarım yapmak atalarından kalan bu toprakları özgürce işleyip sürdürebilir tarıma hizmet etmektir.
TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ, KIRAÇ ARAZİ DEMİŞ!
Bu gün gelinen noktada; bu verimli topraklarımıza yetkili merciler; imar planında ‘kentsel servis alanı’ işaretleyerek, ‘Mezitli Küçük Sanayi Sitesi’ yapmaya karar vermişlerdir. Bunla da yetinilmeyerek hukuku çiğneyerek acele kamulaştırma kararı verilerek vatandaşların ağaçları sayılmaya ve kesime hazırlanmıştır.
Bu süreçte ÇED raporu alınmadan, Mersin İl Tarım Müdürlüğü Toprak Koruma Kurulu bu arazi hakkında tarıma elverişsiz kıraç arazidir şeklinde rapor düzenlemiştir” diye konuştu.
TECE’NİN DE BAŞI BELADA!
Mezitli Küçük Sanayi Sitesinin şuan için kullanım alanı 17 dönüm olduğunu anımsatan Kübra Erşahin, “Mezitli’de yapılması planlanan küçük sanayi projesi yaklaşık 360 bin metrekaredir. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde yazılan parsellerin ölçümü yapıldığında 400 bin metrekareye tekabül etmektedir. Tece’de yolun kenarında limon ve zeytin ağaçları ile kaplı 500 dönüm alan küçük sanayi sitesi yapılması için planda pembeye boyanmıştır. Tece halkının haberi dahi yoktur. Bizden sonra Tece’ye geçilecek ve yine aynı şekilde insanlara ‘neden itiraz edilmedi’ şeklinde savunma yapılarak mağdur edilecektir” dedi.
MEZİTLİ BELEDİYESİ BÜYÜKLÜĞE İTİRAZ ETMİŞ!
Mezitli de 17 dönüm üzerine kurulu olan sanayi sitesi bir anda 900 dönüme çıkarıldığını işaret eden Erşahin, “Bu alan 4 ilin ihtiyacını karşılayacak büyüklüktedir. Ayrıca Mersin’in değil Mezitli’nin ihtiyacı olarak gösterilmektedir. Nitekim Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan: 01.11.2019 tarihli ve 10670 sayılı yazısında ‘Kentsel Servis Alanı olarak işaretlenen bölgenin, büyüklük olarak ilçe ölçeğinde düşünüldüğünde, ihtiyaç duyulan alanın çok üstünde kaldığı ve söz konusu alanda öngörülen plan kararının, büyüklük, yer seçimi ve kullanım kararları doğrultusunda tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir’ şeklinde görüş bildirilmiştir.
Yerel belediyenin görüşüne rağmen vatandaşın özel mülkiyetinde mutlak tarım arazilerinde küçük sanayi sitesinin yapılması için ısrar edilmiştir.
Bu alanlar seçilirken neden yola ve denize yakın kıymetli taşınmazlar seçilmiştir. Bu da düşünülmesi gereken ayrı bir konudur.
VERİMLİ TOPRAKLAR BETON YIĞININA DÖNECEK
Bu karar ile 60 (40 bin) bin limon ve zeytin ağacı kesilecek, 360 bin metrekarelik alanda yer alan 320 bin metrekarelik çiftçiler adına tapulu bahçelerin mülkiyet hakları yok olacak, bu güzelim verimli topraklar beton yığınına dönecektir.
Hukuken açıklama yapmaya bile yetkisi olmayan ve her aşamayı bizzat sürdüren bunu da basın açıklamasında farkında olmadan aksettiren kooperatifin başkanlık organı, bu arazideki vatandaşlara işgalci ve vatan haini şeklinde herkese açık mecralarda paylaşımlar yapmaktadır.
Bu alanda 150 dönüm eski tapu, 140 dönüm yeni tapu bulunmaktadır. Küçük sanayi sitesi kooperatifin başkanının hazine ve içerisinde bulunanlara işgalci dediği 461 ada, 116, 118, 126, 129, 130, 132, 137, 143, 159, 168 numaralı parseller yaklaşık 40 dönüm üzerindedir. hazine değil 2/B vasfındaki arazilerdir” diye konuştu.
BÜYÜKŞEHİR DE MAĞDUR ETMİŞ!
Öte yandan Büyükşehir Belediyesi’nin de Davultepeli üreticileri mağdur eden uygulamalara imza atmasını eleştiren Erşahin, konuyla ilgili şunları söyledi; “Ayrıca kamuoyuna yanlış bilgi verilmektedir. 461 ada, 116 parselin tapusu elimdedir. Hazine olduğu iddia edilen bu 40 dönüm 2/B vasfındaki bu taşınmazlarda ise müvekkillerim 70 yıldır tarım yapmaktadır. İşte bu sebeple orman kanunun 6831 sayılı kanunun 2/B maddesine göre mülkiyeti müvekkillere verilmesi için 3 yıl önce işlemler başlamıştır. Bu alan içerisinde taşınmazları sayılan diğer müvekkillerim acele kamulaştırma kararından sonra Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından taşınmazlara idari şerh konulması sonucunda büyük mağduriyetler yaşamıştır.
Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü müvekkillerin 2-3 yıl öncesinden yapılandırarak ödemiş oldukları 2/B taksitlerine rağmen bu taşınmazları 70 yıldan beri kullanan müvekkillere idari şerh bahane edilerek satılmamıştır. Kanuna göre bu da açıkça aykırıdır. Bu şerh idari bir şerh’tir ve satıma engel değildir.
Bilindiği üzere tahsis kararı olmadan orman alanlar üzerinde devlet bile tasarruf edemez. 581 ada, 2 parsel tahsis kararı olmadan küçük sanayiye ayrılmıştır. Bu alan 100 yıla yakın süredir müvekkillerimin zilyetiğindedir. Devlet bu alanda vergilerimizi alıp elektriğimizi suyumuzu bize sunmaktadır. Bu alanda müvekkillerim işgalci ise küçük sanayi kooperatifi ne olacaktır?
Küçük Sanayi Sitesinde 582 ada 1 parsel dışındaki bütün alanlarda vatandaşın tapusu ve kanundan doğan hakkı vardır.
Mezitli Küçük Sanayi sitesi tarafından kamuoyu yanlış bilgilendirilerek 400 dönüm arazi hazine ve orman olarak gösterilmeye çalışılsa da yukarıda izah edildiği üzere bu arazinin yüzde 95’i vatandaşın özel mülkiyetindedir.
YERE YÖNETİMLER KAĞIT ÜZERİNDE KARAR VERMİŞ!
Yerel yöneticiler topraklarımız üzerinde Mezitli Küçük Sanayi Sitesinin yapılması için gerekli araştırmaları yapmamış bölgeyi keşfe çıkmamış kağıt üzerinden bir karar vermiştir. Küçük sanayi sitesi yapılması planlanan alanın çok değil 2 kilometre yukarısında devlete ait hazine ve tarım ormanları bulunmaktadır. Neden bu proje devletin hazine alanlarında değil de vatandaşın özel mülkiyetinde yapılması planlanmaktadır? Bu projenin vatandaşın özel mülkiyetinde yapılması halinde devlet hem ağaç bedeli ödemek hem de taşınmaz bedeli ödemek durumunda kalacaktır. Bu durumda devlet ekonomisi büyük zarar göreceği gibi vatandaş da atalarından kalma tek mirasından mahrum kalacaktır”.
DAVALIKKEN DÜKKAN SATIŞI YAPILMIŞ
Zeytin Kanuna takılı kaldıklarını beyan eden, bütün bu süreçlere açıkça müdahale ettiğini belirten küçük sanayi sitesi kooperatifinin başkanına da seslenen Kübra Erşahin, “Bu arazi de yaklaşık 5 bin tane zeytin ağacı bulunmakta. Her bahçenin sınırları zeytin ile çevrilidir. Vatandaşlar son çare olarak 1/100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planına ilişkin idari işlemin iptali için Danıştay’da dava açmışlardır. Ancak kooperatif 1 yıl öncesinden maket üzerinden satmış oldukları dükkanları bir an önce inşa etmek için açmış olduğumuz davalara rağmen acele kamulaştırma için bütün işlemleri hazırlayarak Ankara’ya taşımışlardır. Bütün sürecin hukuka uygun olduğunu söyleyip, siyasilere teşekkür eden kooperatif, her şeyi kalıbına uydurmak hukuka uygunluk değildir.
Siyasilerin ve bürokratların her yaptığı işlem hukuka uygun olsa idi yargıya gerek kalmazdı. Hukuka uygunluğu denetleyecek olan makam Danıştaydır.
Biz çiftçileri yıkan en son olay 6 Ocakta çıkan ‘Cumhurbaşkanlığı Acele Kamulaştırma Kararı’ oldu. Bu alanın acele kamulaştırılması için yöremizde aciliyeti gerektiren Kamulaştırma Kanunu 27/2. maddesi gereğince doğal afet, mücbir sebep, yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan hiçbir durum yoktur.
NEDEN HER YERDEN BÜNYAMİN ÖNEL ÇIKIYOR?
Kamuoyunda bilinmesini istediğim bir diğer önemli konu ise ‘kooperatif, kredi çekmek için vatandaşların tapularını ipotek vermek istemektedir. Bu sebeple vatandaşlar tehdit edilerek kooperatif tarafından tapularımız istenmektedir’ iddiasıdır.
Kanuna göre kamulaştırma işlemi yapılmadan önce yapılması gereken ilk şey kamu yararı kararından da önce yeterli ödeneği temin etmektir. Yeterli ödenek temin edilmeden vatandaşların hem etinden hem sütünden faydalanılmaya çalışılmaktadır.
Ayrıca kamulaştırma yapma yetkisi Büyükşehir Belediyesine verilmiş iken neden Mezitli Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifinin başkanı özne olarak her yerde karşımıza çıkmaktadır.
KİMLER MAKET SATIN ALDI?
Araştırılmasını istediğim bir diğer konu da şu şekildedir; bir yıldan beri satılan bu maketleri kimler satın almaktadır? Zira sürekli esnafın mağduriyetinden bahsedilirken Mezitli sanayisindeki esnaflar bu dükkanlardan almamıştır. Bu dükkanları rant uğruna dışarıdan iş adamları ve Ankara’ya durumu yanlış aksettiren siyasiler almıştır.
Mersin İli, Mezitli İlçesi Davultepe Kasabasında yapılması planlanan Küçük Sanayi Sitesi’nin Kooperatif Başkanı Bünyamin Önel, MHP Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesidir. Küçük Sanayi Sitesinin başkan vekillerinden Ahmet Serkan Tuncer Mezitli CHP ilçe başkanıdır. Diğer başkan vekili Erhan Çontar AK Parti Mersin Büyükşehir Belediye Meclis üyesidir. Bütün bu iddialarımız da ispatlıdır ve kamuoyuna sunulmuştur. Mezitli Küçük Sanayi Sitesinin yönetimi, kendi arasında aldığı kararları siyasi gücünü ve nüfuzunu kullanarak Mersin’de yerel yöneticilere uygulatmaktadırlar. Acele kamulaştırma kararı Mersin Büyükşehir Belediyesi encümen kararı ile dosya Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gitmiş akabinde cumhurbaşkanının önüne gitmiştir” dedi.
BİRLİK OLUP, RANT İÇİN TARIM ARAZİLERİNE GÖZ DİKMİŞLER
Yerel yöneticilerin kooperatifin başkanı ile birlik olup, Mezitli’de büyük bir rant peşine düştüğünü dile getiren Kübra Erşahin, “Vatandaşın özel mülkiyetindeki tarım arazilerine göz dikmişlerdir. Neden? Bu alanın yukarılarında hazine alanlar var iken; vatandaşın özel mülkiyetindeki değerli toprakları üzerine ısrarla bu proje inşa edilmeye çalışılmaktadır? Yerel yöneticiler kendi menfaatleri için halkın sesine kulaklarını kapatmışlardır.
Ankara’dan bağımsız bir kurul yahut müfettiş bu alanı incelemeleridir. Burada yapılacak objektif bir çalışma sonucu haklılığımız ve mağduriyetimiz açıkça ortaya çıkacaktır.
“SANAYİ SİTESİNE KARŞI DEĞİLİZ”
Son olarak biz vatandaşlar buradaki projeye karşı değiliz. Mezitli esnafının 900 dönüm küçük sanayi sitesine ihtiyacı var ise; bu proje pek tabi Mersin’in atıl bölgelerinde mutlak tarım alanları yerine marjinal araziler üzerinde yapılabilir. Unutmayın ki her yerde küçük sanayi sitesi yapılabilir ancak her yerde limon ve zeytin yetiştiriciliği özellikle bu yöredeki gibi yapılamaz. ülkemizin deniz yeli (ve nemi) ile beslenen küçük sanayi sitesine değil narenciye bahçelerine ihtiyacı vardır. vatandaşın burada ki mağduriyetine bütün kamuoyunun kulak vermesini talep ederim” dedi.