HEDİYE EROĞLU
Sık sık çevreye yönelik yok edici müdahalelerle gündeme gelen Anamur’da bu defa kazanan halk oldu. Doğasıyla dünyayı kendine hayran bırakan Anamur kirli yatırımlar ile yok oluşa sürüklenmek istenirken, yöre halkı direnişi sonuç verdi ve Korucuk köyünde açılması planlanan mermer ocağıyla ilgili verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararının yürütmesi durduruldu.
MÜCADELE KARŞILIK BULDU
Yaklaşık 100 hektarlık bir alanda, tamamı orman arazisi olan Korucuk Köyü’ne Mustafa Çetin adlı girişimci tarafından açılmak istenen mermer ocağı için “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilerek, ilk etapta 25 bin metrekarelik alanda yılda 52 bin ton blok mermer çıkarılması ve 31 bin tonun üzerinde de ‘pasa’ adı verilen atık malzeme üretilmesi hedeflenmişti.
Ancak Mersin Çevre Derneği (MERÇED) Anamur Temsilciliği yok oluşu durdurmak için bölgede çalışma yaparak halkı mücadeleye çağırdı.
MERÇED çağrısının yörede karşılık bulması ile Korucuk ve Ovabaşı köylerinin muhtarları Mersin 2. İdare Mahkemesi’ne, ÇED Gerekli Değildir kararının iptali için dava açtı.
MAHKEMEDEN OY BİRLİĞİYLE İTİRAZ YOLU KAPALI KARAR
Mücadele sonucunda Temmuz ayında bölgede keşif yapan mahkeme heyetinin davaya ilişkin kararı, Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 30 Aralık 2019 tarihli kararına ilişkin yürütmeyi durdurmak oldu.
Mahkemenin oy birliği ile aldığı durdurma kararında itiraz yolunun kapalı olduğuna hükmedilerek, “dava konusu işlemin hukuka aykırılığı saptandıktan sonra hukuk âleminde varlığını sürdürmesi, tüm işlem ve eylemlerin hukuka uygun olduğu karinesine dayanan hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum yaratacağından ve işlemin yürütülmesi durumunda dava konusu alanda madencilik faaliyetlerine başlanılacağından, anılan işlemin uygulanmasında telafisi güç zararlar doğabileceği açıktır” ifadelerine yer verildi.
YERALTI SULARI, TARIM VE ORMANCILIK OLUMSUZ ETKİLENECEK
Bilirkişi heyetinin bölgede yaptığı incelemenin sonucu ortaya çıkan rapora dayanan kararda maden sahasının bulunduğu bölgenin yarı kurak bir iklime sahip olması ve eriyebilen kayaçların yaygın olmasından dolayı sınırlı bir yeraltı suyu dolaşımı söz konusu olduğuna dikkat çekilerek madencilik faaliyetinin yeraltı sularını olumsuz etkileyeceği belirtildi. Mermer ocağı projesinin bölgede özel bir değere sahip olan tarımsal üretimi ve ormancılık faaliyetlerini de olumsuz yönde etkileyeceği vurgulanarak, proje için verilen ÇED Gerekli Değildir kararında hukuka uyarlık görülmediği belirtildi.
MAHKEME KARARINA İTİRAZ YOLU KAPALI
Mahkemenin oy birliği ile aldığı yürütmeyi durdurma kararında itiraz yolunun kapalı olduğu da belirtilerek, “dava konusu işlemin hukuka aykırılığı saptandıktan sonra hukuk âleminde varlığını sürdürmesi, tüm işlem ve eylemlerin hukuka uygun olduğu karinesine dayanan hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum yaratacağından ve işlemin yürütülmesi durumunda dava konusu alanda madencilik faaliyetlerine başlanılacağından, anılan işlemin uygulanmasında telafisi güç zararlar doğabileceği açıktır” ifadelerine yer verildi.