HEDİYE EROĞLU
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), her bir üniversiteye ait 2019 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporlarını internet sitesinden kamuoyuna açtı. Rapor ile YÖK üniversitelerin 2019 yılı karnelerini açıklamış oldu.
Üniversitelerde tüm alanlarda gözle görülür iyileşme verilere yansırken Mersin Üniversitesi’nin (MEÜ) karnesi kırıklarla dolu! MEÜ’deki öğrencilere yönelik soruşturmalara dair 2019 verileri paylaşılmazken, eğitim-öğretimde 2018’e göre değişen pek bir şeyin olmadığı, araştırma-geliştirmede geride olunduğu ve üniversiteden uluslararası gidişlerin arttığı gözlendi. Raporun, “Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk” bölümünde ise yıllardır kentle bütünleşememekle eleştirilen üniversitenin kente dair 16 sosyal sorumluluk projesi yürüttüğü, göç devam etse de bu gruplara yönelik faaliyetlerini azalttığı, engellilere ilgisi artsa da çevreye ilgisiz kaldığı görüldü.
REKTÖR KIRIKLARI GÖRMEDİ
MEÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, üniversitenin kırıklarla karnesini görmek yerine, başarı profili çizdi.
Sosyal medya hesabından “Mersin Üniversitesi’nden projeler ve değişim programlarında ulusal başarı” paylaşımı yapan Çamsarı, “YÖK Türkiye’deki 189 üniversitenin 2019 yılı karnelerini açıkladı. Üniversitelerin 5 ana kategoride değerlendirildiği karnelerde Mersin Üniversitesi; uluslararasılaştırma ve topluma hizmet ve sosyal sorumluluk kategorilerindeki başarısı ile birçok üniversiteyi geride bıraktı.
Bu göstergelere göre Mersin Üniversitesi 189 üniversite içinde; değişim Programları ile yurt dışına gönderilen öğrenci sayısı bakımından türkiye’de ilk 16 üniversite, dezavantajlı gruplara yönelik sosyal entegrasyon proje/ faaliyet sayısına göre Türkiye’de ilk 9 üniversite,
Kamu kurumları ile yürütülen proje sayısına göre ilk 28 üniversite, yaptığı sosyal sorumluluk proje sayısına göre Türkiye’de ilk 46 üniversite içinde yer aldı” dedi.
PROJE SAYISI AZ, BÜTÇESİ ÇOK!
Mersin Üniversitesi’nin ilk araştırma görevlisi olarak kuruluşundan buyana görev yaparken 29 Nisan 2017’de Kanun Hükmünde Kararname ile (KHK) ile ihraç edilen Prof. Dr. Ayşegül Yılgör ise rapora dair değerlendirmesinde üniversitenin karnesindeki kırıklara dikkat çekti.
Yılgör, “Endüstri ile yürütülen proje sayısı azalırken, proje bütçesinde önemli bir artış var. Küçük bütçeli projeler tamamlanırken, az sayıda büyük projeye yönelindiğini düşündürüyor. bu projelerin neler olduğu, ekonomiye ve topluma katkısının ne olacağı merak konusu olmaktadır.
Merkezi bütçe dışı kalemlerin yıllık bütçeye oranı azalmıştır. Tüm üniversitelerde ve MEÜ’de, eğitim, öğretim, araştırma faaliyetlerinin gelir sağlaması ana hedefler arasında yer almaktadır. Hatta kimi zaman bilimsel amaçların da onunu geçmektedir. Buna rağmen sermaye, fon gelirlerinin bütçe içindeki payı azalmıştır.
Sayılar ve istatistikler tabii ki çok önemli ama gelişmeyi sadece sayılarla açıklamak bizi yanlışa götürebilir. Yürütülürken projelerin, sosyal faaliyetlerin, yayınların ve içeriği de en az sayı kadar önemlidir” dedi.